MESANE KANSERİ

Mesane, iç yüzeyi kendisine özgü bir hücre tabakasıyla örtülü böbreklerden süzülen idrarı depolayan ve kasılarak idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan bir organdır. Mesane kanserlerinin yaklaşık yüzde 90’ında, bu özel hücreler kontrolsüz  çoğalarak sağlam dokuları işgal ediyor.

Genellikle 65 yaş üzerindeki kişilerde; idrarda ağrısız kanamayla kendini gösteren mesane kanserinde sigara bilinen en önemli risk faktörüdür. Erkeklerde, mesane kanseri gelişme olasılığı kadınlara oranla yaklaşık dört kat daha fazladır. Mesane kanseri olan kadınlar da erkeklerle aynı semptomlara sahiptir.

Mesane Kanseri Nedir?

Böbreklerden başlayarak idrar yolları boyunca ortaya çıkan kanserler arasında, mesane kanseri ikinci sıklıkta görülür. Mesane kanserlerinin yaklaşık üçte ikisi ölümcül bir seyir izlemeyen fakat tekrar etme eğilimindeki oluşumlarken üçte biri de kas dokusuna ve ardından vücudun geri kalanına yayılma (metastaz yapma) potansiyeline sahip kötü seyirlidir.

Genellikle erişkin yaş grubundaki kişilerde ortaya çıkan mesane kanseri; erkeklerde, kadınlara göre daha fazladır. Türkiye genelinde cinsiyetler arasında en sık görülen kanserler sıralaması incelendiğinde, mesane kanseri erkeklerde 3. sıklıkta, kadınlarda ise 13. sıklıktadır.

Mesane Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Mesane kanserinin belirtileri şu şekildedir:

  • Hematuri (İdrarda açık kırmızı ya da kahverengi kan görülmesi)
  • Ani bastıran idrar yapma isteği
  • İdrar yaparken zorlanmak
  • İdrar yapamamak
  • İdrar sırasında ağrı veya acı hissi
  • İdrara normalden sık çıkma

Mesane kanserinin en yaygın ve belirgin semptomu, idrardan kan gelmesidir, enfeksiyonlar ve mesane taşı gibi hastalıklara bağlı olarak diğer belirtiler de görülebilir. Özellikle 50 yaşın üzerinde ve sigara içenlerde idrar yaparken kan gelmesi halinde, mesane kanseri saptanma riski yüksektir, bazı vakalarda kanser ilerlese de herhangi bir belirti görülmez. İleri seviyedeki sırt, bacak, pelvik ve karın ağrısı ile ani kilo kaybı ve iştahsızlık gibi belirtiler, kanserin metastaz yaptığına işaret edebilir ve metastaza göre ağrı görülen bölgelerin hastadan hastaya değişkenliği söz konusudur.

Mesane Kanseri Neden Olur?

Mesane kanserinin sebebi kesin olarak bilinmemektedir ancak buna yol açabilecek bazı risk faktörleri vardır.

Sigara kullanımı: Tütün grubu ürünlerin kullanımı, mesane kanserine yol açan en yaygın risk faktörüdür. Sigara ve tütün ürünleri kullanan kişilerde sigara içmeyen kişilere göre mesane kanseri gelişme olasılığı 4 ila 7 kat daha fazladır bunun yanında pasif içiciler için de mesane tümörü riski artış göstermektedir.

Yaş: Mesane kanseri, belirli bir yaştan sonra daha sık meydana gelmektedir, mesane kanserine yakalanan kişilerin büyük çoğunluğu 50 yaşın üzerindedir.

Cinsiyet: Erkeklerin mesane kanserine yakalanma olasılığı kadınlara oranla 3-4 kat daha yüksektir ancak son yıllarda sigara kullanımının kadınlar arasında da yaygınlaşması sebebiyle kadınların mesane kanserine yakalanma sıklığı artmıştır ve kadınların mesane kanseri yüzünden hayata veda etme olasılığı erkeklere göre daha fazladır.

Kimyasallar: Tekstil, deri, boya kauçuk, akü sanayi, kimya veya baskı endüstrisinde kullanılan kimyasal ürünler, mesane kanseri riskini tetikler.

Bunların dışındaki risk faktörlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Aile üyelerinde mesane kanseri geçmişi olması,
  • Kronik mesane enfeksiyonları,
  • Yeterli sıvı tüketmemek ve idrarı çok tutmak,
  • Fazla yağ ya da katkı maddesi içeren besinleri sık tüketmek.

Mesane Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Mesane kanseri hastanın vücudunda oluştuktan sonra, idrara kırmızı kan hücrelerinin karışması nedeniyle gözle görülür biçimde kırmızıya yakın renge bürünen ve çoğunlukla ağrı olmadan idrar yapmak hastaların hekime başvurmasını sağlayan en önemli belirtidir; bu belirti, tıp dilinde makroskopik hematüri olarak adlandırılır.

İdrarla beraber gelen kan dışında, hastalığın seyri sırasında daha fazla belirti vücutta gözlemlenebilir. Bunları ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kasıkta ve kasığın üst bölgesinde ağrı
  • Sık sık idrara çıkma
  • Acil idrar yapma ihtiyacı
  • Mikroskobik şekilde tespit edilebilen idrarda kanın varlığı
  • İdrarda kan pıhtısı varlığı
  • Ağrılı idrar yapma
  • Kasık bölgesinde kitle ve doluluk hissi
  • Sırt ağrısı
  • Halsizlik
  • Kilo kaybı

Bu semptomlara ek olarak eğer hastalık başka organ ve dokulara sıçrarsa (metastaz), sıçradığı bölgeye göre değişen çeşitli belirtilere yol açabilir. Örneğin, kanlı balgam veya öksürük gibi şikayetler mesane kanserinin akciğerlere sıçradığının belirtisi şeklinde değerlendirilebilir. Hastanın kemik ağrılarının ortaya çıkması da mesane kanserinin iskelet sistemine sıçradığının göstergesi olabilir.

Mesane Kanseri Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Ürologlar teşhis için biyokimyasal laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleri, sistoskopi ve biyopsi gibi tekniklerden yararlanır. Fizik muayenenin yeri, mesane kanserinde sınırlıdır; genellikle ileri evre mesane kanserleri fizik muayene ile belirlenebilir. Hastalıktan şüpheleniliyorsa, öncelikle laboratuvar ve radyolojik testler istenir doktorlar tarafından ve bu testler arasında idrar tahlili, çeşitli kan tahlilleri ve ultrasonografi vardır. Eğer idrarda kanaması olan mesane tümörü şüpheli bir hastada ultrasonografide mesane tümörü tespit edilmemişse bilgisayarlı tomografi veya MR ürografi uygulanabilir, yapılabilecek diğer bir test ise idrar sitolojisidir.  İdrar sitolojisinde, mikroskop altında kanserli hücrelerin olup olmadığına bakılır ancak tüm bu testler normal olsa dahi sistoskopi, mesane kanserinden şüphe edilen bir hastada yapılması gereken en önemli testtir. Sistoskopi idrar yolundan kamerayla girilerek mesane içini görme işlemidir, genelde lokal anestezi altında gerçekleştirilen sistoskopi, doku örneği alarak biyopsi yapmak amacıyla da uygulanır. Sistoskopi sırasında doku örneği alınması işlemi de transüretral rezeksiyon (TUR) olarak isimlendirilir. TUR, teşhisin yanında, erken dönemde keşfedilen ve invaziv olmayan kanser türlerinde tedavi yöntemi olarak da kullanılır, hem mesane içindeki tümörden hem de kas dokusundan örnek almayı sağlar. Mesane kanserinin erken evrede teşhisi tedavide başarı ihtimalini büyük oranda yükseltir.

Mesane Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın kas dokusuna sıçrayıp sıçramadığına göre mesane kanseri tedavi sürecinin planlamasında  farklı yöntemler kullanılmaktadır; eğer hastalık kas dokusuna yayılmadıysa, lezyonun endoskopik olarak çıkarılmasına ilaveten hastanın risk seviyesine göre mesane içi BCG uygulaması yapılabilir.

BCG uygulaması sayesinde hastalıkta tekrardan ortaya çıkma ve ilerleme gösterme durumlarına göre yüzde 40’a yakın oranda kazanım elde edilebilir ancak bu işlem sonrasında halsizlik, ishal, kusma, bulantı, kas yorgunluğu, ateş ve ağrı hissi oluşumu gibi yan etkiler baş gösterebilir.

Mesane kanserlerinde yapılan cerrahi işlemler, kanserin evresi ve bulunduğu bölgeye bağlı olarak mesanenin bir kısmının ya da tamamen çıkarılması şeklinde gerçekleştirilebilir. Kas dokusunda yayılımın olduğu mesane kanserlerinde de çoğunlukla radikal sistektomi adı verilen bir cerrahi yöntem uygulanır, mesanenin yanında lenf nodları ile çevre dokuların çıkarıldığı bu uygulamada; cerrahiye ek olarak kemoterapi kullanılabilir.

Bir diğer işlem ise yüksek enerjili ışınları kullanarak kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlayan radyasyon (ışın) tedavisi yöntemidir. Radyoterapi uygulamaları, çoğunlukla cerrahi girişimlerin istenmediği veya cerrahi girişimlere uygun olmayan hasta gruplarında tercih edilebilir.

Mesane koruyucu, yani mesanenin çıkarılmadığı tedavi yaklaşımları, öne çıkan bir diğer yöntemdir, transüretral rezeksiyon (TUR) ile kanserin kendisinden olabildiğince çok parça alınıp küçültülmesi yoluna gidilir. Buna ek olarak kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarının birlikte kullanımı, mesanenin tamamen çıkarılmasının önüne geçer ancak bu tarz mesane koruyucu yöntemler, doktorun değerlendirmesine göre uygun hasta gruplarında kullanılabilir.

Şayet mesane kanseri vücutta bulunan diğer kas dokularına ve organlara yayılmışsa, bu durumda uygulanabilecek tedaviler, hedefe yönelik tedavi (targetedimmunotherapy) ve sistemik kemoterapi olarak ön plana çıkar.

OP. DR. İ. KIVANÇ CAVILDAK

ONLİNE
Randevu

Online randevu formundan veya +90 505 269 95 43 nolu telefon numarasından bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Doktora Sor